Yaklaşık 8 yıldır iyice hayatımızın içine yerleşen ancak ülkemizde pek rağbet görmeyen elektrikli otomobiller geleceğin teknolojisi olacak hale gelmiş durumda.
Aslında bulunduğumuz topraklara elektrikli otomobil, 1888 yılında Osmanlı döneminde İngiltere’den sipariş edildi. O zamanlar petrol ile çalışan motorlar şimdiki kadar yaygın değildi ve şu anki durumun aksine çok daha pahalıydı. 1900’lü yılların ortalarına doğru petrol rezervlerinin doğru kullanımının öğrenilmesi, gelişen üretim teknolojileri ve Alman teknolojisinin yerleşmesi ile petrol ile çalışan motora sahip otomobiller yaygınlaşmaya başladı. Kolayca yakıtının doldurulabilmesi, masraflarının düşük oluşu da satışını kolaylaştırdı.
Dünyada son 15 yılda birçok kez elektrikli otomobil piyasaya sürüldü. Uzakdoğu firması Toyota’nın ürettiği Pirius bu modellerin en çok satan ve en teknolojik elektrikli otomobil oldu. Daha sonra bu furyaya Renault Fluence ZE ile katıldı ve beklediği başarıyı yakalayamadı. Bu teknolojiye daha birçok firma da büyük miktarları ortaya koyarak yatırım yaptı ve başarılı olamasa da bir otomobil ortaya koydu.
Elektrikli motorlar petrolle çalışan motorlara göre daha az, hatta neredeyse hiç hareketli parça bulundurmazlar. Dizel veya benzinli bir otomobilde 200’den fazla hareketli parça varken elektrikli otomobillerin motorunda sadece 5 adet hareketli parça bulunur. Hal böyle olunca gerek bakım masrafları, gerekse kullanım konforu bakımından daha avantajlıdırlar. Benzinli motorların aksine, torku ani olarak sunan elektrikli motorlar gücü kayıpsız iletir ve de petrol’de %70 kayıp yaşatan ısı faktörünü neredeyse sıfıra indirirler.
Elektrikli otomobillerin üretim maliyetleri daha fazla olduğundan alış sırasındaki fiyatlar fazla olmakta ve bu da kullanıcıların tercihini etkilemektedir. Ancak uzun vadede sadece batarya masrafı çıkaracağı ve hareketli parça bulundurmadığı düşünülürse elektrikli otomobiller oldukça ucuza gelmektedir.
Son zamanlarda oldukça popüler olan ve performansı ile kendisine hayran bırakan Tesla Model S de tamamı ile elektrikli bir motora sahip. 90 kwH gücünde büyük bir bataryaya sahip olan Model S, 0-100 hızlanmasını yaklaşık 3.3 saniyede tamamlamaktadır ve bu istatistik onu dünyanın en hızlı elektrikli otomobili yapmaktadır. Ayrıca sahip olduğu tek vites ile de hızlanmasını sarsıntısız ve sessiz bir şekilde yapmaktadır.
İlerleyen zamanlarda batarya teknolojisinin daha da gelişmesi ile birlikte elektrikli otomobillerin menzili daha da uzayabilecek, kullanıcıların gözünü korkutan batarya masrafları azalacak ve elektrikli otomobillerin kullanımı artacaktır.
Son olarak elektrikli otomobiller Co2 salınımı yapmadığı için oldukça doğa dostu bir teknolojidir.