İş alanlarının genişlemesi, yerleşim yerlerinin büyümesi, halkın gelir seviyesinin artışına bağlı olarak otomobil kullanımı da her geçen gün biraz daha artıyor. Ancak, otomobil fiyatları %100 yerli bir otomobil sanayimizin olmamasının da etkisiyle döviz kurlarına paralel yükseliş gösteriyor. Artan otomobil fiyatları ve kullanım alışkanlıkları insanları, aldıkları otomobilde karşılaşabilecekleri problemlere karşı daha hassas hale getiriyor. Ciddi meblağlar ödenerek alınan otomobillerdeki arızalar için onarım maliyeti ortaya çıkması alıcıları tedirgin ediyor.
Yazı Başlıkları(İncele)
Otomobil Arızalarında Tüketici Hakları
Tüketicinin mağduriyetini önlemek üzere ilk çıkarılan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 1995 yılında yürürlüğe girmişti. Kanunun uygulanmasından sorumlu olan bakanlık ise kanunda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olarak gösteriliyor. Kanunun 2013 yılında 6502 sayı ile aynı adla yayınlanan halinde ise sorumlu bakanlık Gümrük ve Ticaret Bakanlığı oluyor.
Her şeyden önce tüketicinin korunması Anayasanın 172. Maddesi gereğidir. Bu madde esas alınarak çıkarılan kanun, ayıplı malı, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan mal olarak tanımlanıyor. Kanundaki bu tanım, konuttan otomobile kadar tüm malları içeriyor.
Yani aracınızda oluşan bir arıza, kullanım eksikliğinden ötürü tüketicinin korunması kanunundan faydalanabiliyorsunuz.
Otomobil Arızalarında Tüketici Hakları Nedir?
Ayıplı malı alan tüketiciye karşı satışı yapan firmanın doğrudan sorumlulukları bulunmaktadır. Alıcı, ayıplı mal ile karşılaştığında çeşitli haklara sahip oluyor.
Otomobil alan bir şahıs için bu haklar;
- Bedelin iadesini de içerecek şekilde sözleşmenin tek taraflı feshi
- Otomobilin ayıpsız bir başka otomobille değiştirilmesi
- Otomobildeki kusur maliyeti oranında fiyat indirimi
- Otomobilin tamiri şeklinde sıralanabiliyor.
Alınan otomobilin arızasının ya da kanundaki tabiriyle ayıbının hemen tespiti de mümkün olmayabilir. Bu durumdaki bir otomobil, daha sonra araç sahibinin veya araç sahibi dışında başka şahısların ölümüne, yaralanmasına veya maddi zarar görmesine de sebep olabiliyor. Otomobilin hatalı üretimi sebebiyle oluşan arıza doğrudan şahsın maddi bir zarar görmesine sebep olmasa bile bir iş kaybının oluşmasının edeni olabiliyor. Tüm bu ve benzeri durumlarda ayıplı malı satan firmanın tazminat ödeme yükümlülüğü de bulunuyor.
Ayrıca araçtaki arızanın, kronik sorunun tespitinde tüketici heyeti tarafından bilirkişi yönlendirmesi yapılarak sorun tespit ediliyor.
Galeriden Alınan Otomobil Arızalarında Hakkım Var mı?
Yeni otomobil alanların hakları, ikinci el araç alanlar için de geçerliliğini koruyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken başka bir ayrıntı bulunuyor. Alıcı, neticede ikinci el araç aldığının farkında olması sebebiyle bazı hataları baştan kabul ediyor olabilir.
Örneğin, kaportasında değişen parçaların olduğu tramer kayıtlarıyla veya ekspertiz raporlarıyla belli iken bir aracı alanın hak iddia etmesi mümkün görünmüyor. Burada önemli olan otomobildeki bu tür kusurların baştan alıcıdan gizlenmesidir. Gizlenen kusurlardan, sıfır otomobil satışında firma nasıl sorumlu ise galeri de aynı şekilde sorumluluk taşıyor.
Konu, 30331 sayılı İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik ile 2018 yılında düzenlenmiştir. Yönetmelik, galerilere de garanti verme zorunluluğu ve buna bağlı olarak malın değiştirilmesi zorunluluğu da getiriyor.
Araçta ekspertiz raporunun dışında onarımların gerçekleştirilmiş olması, kilometre değerinin satıştaki halinden ve muayene raporlarından aşağı olması gibi durumlarda hukuki yollarla galerilerden ve eski araç sahibinden zarar tanzimi yapmak mümkün.